Favoriler yazısı yazmayalı çoook uzun zaman olmuş! Hem son zamanlarda çok fazla yeni ürün deneme imkanı bulamadığımdan hem de kitap, dizi ve filme çok zaman ayıramadığımdan bayağı uzun zamandır favoriler yazısı yazmıyordum. Gerçekten özlemişim! 

Hızlıca favorilere geçmek istiyorum, bu aslında Mart'dan ziyade en son favoriler yazımdan bu zamana kadar olan sürecin favorileri olacak.

Some By Mi Aha, Bha, Pha 30 Day Miracle Toner; 

Şu ismin uzunluğuna ve iddiasına bakar mısınız? 30 günde mucize yaratması elbette beklediğim bir şey değildi bu toniği satın alırken ama gerek içeriğinin çok iyi oluşuyla gerek okuduğum kullanıcı yorumlarıyla merak ettiğim bir tonik olmuştu. Bir haftadır kullanıyorum, çok memnun kaldım. Düşük oranda içerdiği asitlerle cildimi zorlamadan eksfoliye eden, niacinamide ve çay ağacı yağı ile aknelerimde etkilerini gördüğüm ve çok sevdiğim bir tonik oldu. Ayrıntılı yazısını yazmak için sabırsızlanıyorum, isminden hareketle 30 gün kullanıp öyle yazacağım :)

Maybelline Made For All Ruj;

Çok iddialı bir şekilde, herkese yakışan ruj sloganı ile çıkınca elimdeki sayısız kırmızı ruja rağmen bu ruju da satın aldım. Ben Red For Me rengini aldım, mavi alt tonlu, mat bitişli ve çok güzel bir kırmızı bu renk. Duruşunu, rengini çok beğendim, çok kolay sürülmesi sebebiyle uzun zamandır da elim başka ruja gitmiyor(ruby woo'ya bile.) 

Yves Rocher Monoi Edt;

Havalar ısınmaya içimizdeki kelebekler kanatlanmaya başlamışken(tabii bahar da geldi!) yaza uygun bir koku arayışına girmiştim. Yves Rocher'nin Monoi Edt'si dikkatimi çekti, güneş yağı gibi kokan bu parfümün tam aradığım şey olduğunu düşündüm ve küçük bir araştırmayla çok sevdiğim bloggerlarda başı çeken Başak Hanım(Larcenciel Blog) ve İrem Hanım(AuderinŞekerleri)'ın da bu parfüm hakkındaki olumlu yorumlarını okuyup hemen satın aldım. Aldığım ilk günden favorim oldu, tam bir yaz kokusuymuş bu koku gerçekten. Sıktığımda kendimi kumsalda sandaletlerle uçuş uçuş dolaşırken hayal ediyorum. Kalıcılığı da benim için gayet yeterli, çok sevdiğim bir koku oldu. Bu parfümü bu zamana kadar neden hiç görmemişim? yaz kokumu buldum sanırım.

İnsan Olmak - Engin Geçtan;

Bu ülkenin değerlerinden biri olduğunu ve kendisini çok geç tanıdığımı düşündüğüm psikiyatri profesörü Engin Geçtan'ın "İnsan Olmak" kitabı benim için kesinlikle son zamanların favorisinden de önce tüm zamanların favori kitabı oldu. Kişiliğimizin oluşma aşamalarını en basit ve anlaşılır dil ile, en yalın haliyle anlatan bir kitap olmuş. Altı çizilecek çok fazla cümle var. Benim birçok şeye bakış açımı gözden geçirmeme sebep olan, psikolojiye ilgi duyan herkese gözü kapalı önerebileceğim bir kitap oldu. Engin Geçtan geçtiğimiz yıl vefat etmiş, bu kadar değerli bir insandan yeni haberdar olmak beni üzdü gerçekten, diğer kitaplarını da mutlaka okumak istiyorum.

9 Öykü - J.D. Salinger;

En sevdiğim kitaplarımdan biri olan Çavdar Tarlasında Çocuklar'ın yazarı J.D Salinger'ın diğer kitaplarını da okumak istiyordum uzun süredir. 9 Öykü bu serinin ilki oldu. Kitap "Glass" ailesinin bazı bireylerinin hikayelerinden bahseden 9 farklı öykünün derlenmesi aslında. Bu kitaba dair sevdiğim şey, her öyküde toplumun bir köşesinde kalmış, öyle çok da bir iddiası olmayan hayatlara sahip insanların içsel yaşantısının çok sade ve içten bir dil ile anlatılması oldu. Her öyküde bir sonraki öykünün kim hakkında olacağını ve nelerden bahsedeceğini çok merak ederek okudum. Bir öyküde ailenin diğer fertlerinden birinin ismi geçtiğinde kendi tanıdığımı görmüşcesine buruk bi mutluluk yaşadım. Ben bu yazarın yazı dilini ve büyüme çağındaki çocukların içsel bulantılarını kaleme alışını çok seviyorum. İç sıcaklığı ile okuduğum bir kitap oldu. Sırada diğer iki kitabı(Franny ve Zooey, Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar) okumak var.

8 Mart'ta yayına giren bu Netflix dizisini ilk günden izleyip bitirdim. Zaten 6 bölüm ve her bölüm 30 dakika olunca çok kolay oldu bitirmek. Yaşım büyüdükçe hayatın içinden, çok bir numarası olmayan, dışarıya çıktığımızda görebileceğimiz dümdüz insanları konu alan filmleri, kitapları, dizileri çok sever oldum. İşte bu dizi de tam anlamıyla hayatın içinden bir dizi. Karısının ölümünden sonra hayattan bir beklentisi kalmayan Tony'nin varoluşsal sancıları ile geçen günlerini izliyoruz bu dizide. Gerek dizinin çekildiği kasaba, gerek karakterlerin gerçekçiliği gerek diyalogların düşündürücülüğü ile bu dizi son zamanlarda en içime sinerek izlediğim dizilerden biri oldu. Ara sıra açıp diyaloglarını tekrar izliyorum. Buraya da en sevdiğim repliği bırakayım;
Bir Marvel Evreni hayranı olarak bu filmi favorilerime eklemezsem olmazdı. Evrenin en güçlü süper kahramanı olan Carol Danvers'ın Captain Marvel'a dönüşme hikayesini anlatan bu orijinal filmini çok sevdim. 8 Mart'ta vizyona girmesi, en güçlü süper kahramanın bir kadın karakter olması, Captain Marvel ile Nick Fury'nin diyalogları ve filmin kesinlikle en favorisi olan Goose Cat filme dair en sevdiğim detaylar oldu. Bakalım End Game'de nasıl bir rolü olacak en güçlü kahramanımızın?