Merhaba!
Bugün uzun süredir kullandığım ve cildimin iyi anlaştığını düşündüğüm Rosece Üzüm Çekirdeği Yağından bahsetmek istiyorum.
Ben Rosece markasını uzun süredir mercek altıma almıştım aslında, gerek bir türk kadın girişimcinin markası olmasıyla gerek tamamen doğal ve işlevsel ürünler üretmesiyle mutlaka bir ürününü denemek istiyordum.
Yüz yağları bildiğiniz üzere özellikle son dönemlerde oldukça trend olmuş durumda ve bir çok skincare addict'in de cilt bakımı rutininde yerini sağlamlaştırdı. Ben de trend olan her bakım yöntemini denemezse ölecek hastalığından muzdarip olduğum için, hemen bakımıma bir cilt yağını dahil etmek istedim. Komedojenik ölçüsünün düşüklüğü, cilt bariyerini güçlendirme ve göz altlarına da iyi geldiği vaadi ile tecihim üzüm çekirdeği yağından yana oldu.
Ürün, vintage fontlar ile yazılmış hoş bir beyaz etiketle 30 ml'lik koyu renkli ve damlalıklı ağızlı cam bir şişede sunuluyor. Herhangi bir katkı maddesi ve koruyucu madde, parfüm ya da renklendirici içermiyor. Yalnızca soğuk sıkım üzüm çekirdeği yağı içeriyor.
Üzüm çekirdeği yağı linoleik asit ve E vitamini oranı yönünden oldukça yüksek bir yağ, komedojenik oranı düşük ve cilt tarafından hızlıca emildiği iddia ediliyor. Bu yönleri ile cilt için kullanımı oldukça uygun olan yağlardan biri. Hafif sarı renkte, orta yoğunlukta bir kıvamı var ve kokusu da tadı da -bence- zeytinyağını birazcık andırıyor.
Ben bu yağı aldığım günlerde hemen hemen her gün yüz masajı yaparken parmaklarım arasında birkaç damla ısıtıp sonra cildime uygulayarak kullandım, uyumadan önce göz altlarıma çok az bir miktar pıtpıtladım, dudağımın kuruduğunu düşündüğüm günlerde dudaklarımda kullandım ve makyaj altına da kullanmayı ihmal etmedim tabii ki.
Normalde böyle manyaklarca bir ürünü her alanda uygulamam ancak blogumda yazmadan önce fikir sahibi olmak için bayağı bir denedim.
Bence her ne kadar komedojenik oranı düşük bir yağ olsa da, karma ve yağlı ciltlerin her gün ve bol miktarda kullanımına uygun bir yağ değil bu, her gün masaj yaparak uyguladığım günlerde bir yerden sonra cildimde ağırlık yaptığını hissetmiştim. Sonrasında bırakıp birkaç günde bir az miktarda ürün kullanarak bu problemi çözdüm. Emilmesi için de "hemen" diyemeyeceğim, benim cildimde biraz zaman aldı.
Göz altlarım için kullanımımdan ise, gerçekten nemlendirdiğini hissettiğim için çok memnun kaldım, uyandığımda nasıl tabir edilir, daha "doygun" göz altları ile karşılaştım. Ancak morluk - kırışıklı gibi problemlerin çözümü için kesinlikle tek başına yeterli bir ürün değil, hatta bence bu problemlerin estetik müdahaleler dışında zaten çok da bir çözümü yok.
Dudaklarımı da yumuş yumuş yaptı, emilmesi biraz zaman alıyor ancak emildikten sonra gerçekten nemlendirdiğini hissediyorsunuz.
Makyaj altı performansından ise hiç memnun kalmadım, fondotenimin yapısını gerçekten bozdu. Gerçi markanın böyle bir iddiası da yoktu ama bazı yağlar makyaj altına da rahatlıkla kullanıldığından, acaba mı diye bir denemek istedim.
Uzun süredir kullandığım yağın açıkçası güzelce nemlendirmek dışında mucizevi bir etkisinin olduğunu söyleyemem. Bence cildim bu yağ ile iyi anlaştı, ancak internette üzüm çekirdeği yapğı yazıp aratıldığında önümüze çıkan vaatlerinin çoğunu da gerçekleştirdiğini söyleyemem. Lekeler, cilt bariyerinin güçlenmesi, göz altı morluklarının görünümünde azalma vs... Bunlar iddialı etkiler ve tek başına bir üründen bu etkileri göstermesini beklemek biraz ütopya olabilir bence.
Yine de iyi anlaştığım bir yağ, kullanmaktan memnunum. Rosece markasının diğer ürünlerini de denemek istiyorum.
Aynı zamanda daha önce farklı bir yüz yağı hakkında da detaylı yorumlarımdan bahsetmiştim, onun yazısını okumak için de isterseniz buradan o posta yönlenebilirsiniz.